25 Temmuz 2012 Çarşamba

Kıyır Poğaça

Bugün sizinle ağızda dağılan, kıyır kıyır bir poğaça tarifi paylaşacağım. Beş çaylarının vazgeçilmezi olan bu geleneksel poğaça, aynı zamanda da çat kapı gelen misafirlere sunmak için her zaman ideal bir kurtarıcı.
Malzemeler:
5 su bardağı un (500 gr)
2 yumurta
Yarım çorba kaşığı tuz
2 çorba kaşığı toz şeker
1,5 çorba kaşığı mahlep
20 gr kuru maya (2 paket)
1 su bardağından biraz daha az su (3/5 su bardağı) (150 ml)
350 gr margarin (oda sıcaklığında)

Üzeri için:
1 yumurta
Çörek otu

Unu ve mahlebi karıştırma kabınızın içine eleyin. Tuzu da ekleyin. Üzerine toz şekeri ve mayayı serpiştirin.
Oda sıcaklığındaki suyu da malzemelerin içine ekleyin.
Maya biraz kabarcıklanınca, margarini ve yumurtaları da ilave edin. Malzemeleri yoğurdukça; yapışkan ve yumuşak bir hamur elde edeceksiniz. Yoğurma işlemi bittiğinde kabınızın üzerine nemli bir bez örtün ve hamuru yarım saat kadar dinlendirin. Odanın sıcak olması hamurun kabarmasını kolaylaştıracaktır. Hamur neredeyse bıraktığınızın iki katı hale gelince, elinizle resimdeki gibi yuvarlayarak şekil verin.
Şekil verdiğiniz poğaçaları fırın tepsisine dizin ve 10 dk dinlenmeye bırakın. Dinlenme sonrasında bir kapta çırptığınız yumurtayı, bir fırça yardımıyla poğaçaların üzerine sürün ve son olarak üzerlerine çörekotunu serpiştirin.180 dereceye ayarlayıp, önceden ısıttığınız fırınınızda yaklaşık 25 dakika kadar pişmeleri yeterli olacak.
Pişince mis gibi kokan poğaçalarınızı sıcak veya soğuk olarak servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun.
Püf noktası: Poğaçaları fırınlarken, her zaman kullandığım yağlı pişirme kağıdıyla fırın tepsimi kapladım. Böylece yapışma derdi ortadan kalktığı için temizlik aşaması uzun sürmüyor.

10 Temmuz 2012 Salı

Zeytinyağlı Taze Barbunya

Zeytinyağlı yemekleri pişirmekle ilgili annemden öğrendiğim ilk şey; yemeğe mutlaka şeker eklemek gerektiğiydi. Her ne kadar barbunya pişirirken havuç ekliyor olsak da; yine de şeker katmadığımda tadında bir eksiklik varmış gibi hissediyorum. İnanın denediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Malzemeler
1 kg taze barbunya
1 büyük boy soğan (soğan küçükse 2 adet kullanın)
2 havuç (orta boy)
100 ml zeytinyağı (Yarım su bardağı) (riviera)
2 adet domates
1 yemek kaşığı salça
2 -3 diş sarımsak
600 ml su (3 su bardağı)
3 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı toz şeker

Süslemek için:
Maydonoz

Barbunyaları ayıklayın ve yıkayın.
Bir tencerede bolca suyla, bir taşım kaynatın.
Suyun rengi iyice koyulaşacak. Ocaktan aldığınızda bu suyun tamamını süzün. Bu arada kabuklarını soyduğunuz soğanı, sarımsağı, patatesi ve domatesi küp küp doğrayın.
Havucun da dış yüzeyini kazıyın ve aynı şekilde doğrayın.
Riviera zeytinyağı koyduğunuz tencereye önce soğanları, ardından havuç ve patatesleri ekleyerek karıştırın. Sert sebzeler biraz öldüğünde domatesleri ve salçayı ilave edin ve karıştırmaya devam edin. Salçayı çok az suyla karıştırarak eklemeniz daha iyi olacaktır.
Tüm sebzeler hafifçe kavrulduklarında; 3 bardak suyla birlikte haşlanmış barbunyaları ve şekeri ekleyin. Orta dereceli ateşte barbunyalar iyice yumuşayana dek pişirin. Pişme süresinin sonuna doğru tuzunu da ilave edin.  Eğer yemeğiniz suyunu tamamen çektiyse ama hala barbunyalar istediğiniz kıvamda değilse biraz daha su eklemenizde hiçbir sakınca yok. Piştiğinde cam ya da seramik bir servis kabına alın ve iyice soğuduğunda maydonozla süsleyerek servis yapın. Afiyet olsun.
Püf noktası: Zeytinyağlı barbunya soğurken bir miktar suyu içine çekeceği için, ocaktan alırken biraz sulu olmasında fayda var.

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Un Helvası

Kandil günlerinde helva kavurup komşulara dağıtmak sevdiğim geleneklerimiz arasında yer alıyor. Bugün de sabahtan babaannemin bin yıllık tarifiyle helvamızı kavurduk ve biraz önce dağıttık apartman komşularımıza. Sizinle de hemen, daha helvalar soğumadan paylaşıyorum tarifi; mmmmh baksanıza un kavrulurken nasıl güzel bir koku yayıyor etrafa; aman dikkat kokuyu iyi takip edin, tencerenin dibini tutturmayın:
Malzemeler:
250 gr un ( 2,5 bardak)
250 gr margarin (1 paket)
1 paket çam fıstığı (dolmalık fıstık)

Şerbeti için:
250 ml süt (2,5 su bardağı)
100 ml su (1 su bardağı)
10 gr vanilya (1 paket)
250 gr toz şeker (1,5 su bardağı)

Yayvan bir tencerede yağı eritin ve azar azar unu ekleyin.
Tahta kaşığın arkasıyla oluşan topakları ezerek karıştırın. Un, sütlü kahverengini alıncaya dek sürekli karıştırarak kavurun.
Un renk değiştirirken, kokusu da çıkmaya başlayacak. İstediğiniz renge ulaşınca fıstıkları içine ekleyin ve kavurmaya devam edin.
Fıstıklar da pembeleşmeye başlayınca yarım bardak suyu ekleyin. Bu helvanın daha parlak olmasını sağlayacak. Aynı anda başka bir tencerede de şekeri, suyu ve sütü kaynatarak helvanın şerbetini hazırlayın. Şerbeti isterseniz sadece sütle ya da sadece suyla da yapabilirsiniz. Kaynadığında altını kapatın. Şerbeti kavurduğunuz una ekleyin.
Ekledikten sonra, topaklanma varsa diye son bir kez dikkatlice karıştırın ve tencerenin kapağını kapatın. Yaklaşık 20 dakika kadar kısık ateşte suyunu çekmesi gerekiyor. Suyunu çekince tekrar karıştırın ve ocağın altını kapatın.
Resimdeki gibi 2 kaşık yardımıyla sıkıştırarak helvaya şekil verin ve tarçınla süsleyerek servis yapın. İyi kandiller dilerim. Afiyet olsun.
Püf noktası: Helvanın şerbetinin, kavrulan unla yakın zamanlarda hazır olması önemli, çünkü şerbeti soğumadan  una eklememiz gerekiyor. Belki bir parça ılık olabilir ama siz yine de sıcak olmasını tercih edin.